Silivri Açıkları’nda, 23 Nisan 2025 tarihinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, Marmara Bölgesi’nde yaşayan yaklaşık 25 milyondan fazla insanı etkiledi. Bu sayı, tüm Türkiye nüfusunun yaklaşık üçte birine karşılık geliyor.
Devamını OkuYazar: Mustafa Emre ÖZGEN
-

İngilizleri Deviren Fenerbahçeli
İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin iktidarının zirvesinde olduğu dönemde, İstanbul’da Türkleri ve Müslümanları bir araya getiren bir kurum daha vardı. Bu kurum, İngiliz ve Rum takımlarına karşı zafer üzerine zafer kazanarak Türklerin sevgisini ve desteğini kazanan Fenerbahçe’ydi.
Devamını Oku -

Gemlikliler Depremde Bir Aileyi Birleştirdi
Deprem, çocukluğumda hep başka yerlerde olan, sadece televizyonda gördüğüm ve hiç yaşamadığım bir şeydi. 1995 yılındaki Afyon Dinar Depremi’ni hatırlıyorum. Bir de 1998 yılındaki Adana Ceyhan Depremi’ni. Hissetmediğim, yaşamadığım olaylardı. Ama özellikle Ceyhan Depremi’nde televizyonların “Flash Haber”e geçmeleri dün gibi aklımda.
Devamını Oku -

Benim Cumhuriyetim
Türkiye Cumhuriyeti, tarihte eşi benzerine az rastlanır bir devrim ile ortaya çıktı. 600 yıldan uzun süre, geniş bir coğrafyada hüküm süren büyük bir devletin ardından tarih sahnesine çıkan Cumhuriyet, zamanı gelmiş bir fikir olarak milletin azim ve kararlılığı ile Mustafa Kemal Atatürk’ün siyasi dehasının kesiştiği noktada ortaya çıktı.
Devamını Oku -

Gemlik’te Bir Şeyler Arıyorduk
Hayatımın en güzel dönemi ne zamandı diye sorsalar, kaç yaşında olursam olayım cevabım şüphesiz Gemlik Lisesi öğrencisi olduğum zamanlar olur. Gemlik Lisesi, gerçek anlamda hayata gözlerimi açtığım, Türkiye’yi ve dünyayı okumaya başladığım, bir şeyleri değiştirebileceğime inandığım ve bunun için adımlar attığım yerdi.
Devamını Oku -

Belleğimde Bir Türk Aydını
İkinci sınıftan üçüncü sınıfa geçtiğim yaz, 17 Ağustos Depremi olmuştu. Depreme Kumla’da yakalanmıştık. O dönem İstanbul’da yaşıyorduk ve yazların belirli kısımlarını Kumla’da geçiriyorduk. Deprem de öyle bir gecede meydana gelmişti. Neyse ki herhangi bir kaybımız olmadı. Tabii, günlerce sokakta, parklarda, çay bahçelerinde sabahladık. Depremin etkisinin ne kadar süreceğini bilmediğimiz için İstanbul’a hemen dönmedik. Okullar açıldığında Kumla’daydık. O gün de büyük bir artçı olmuş, okullar açıldığı gün tatil edilmişti. Ama eninde sonunda evimize döndük.
devamını oku -

Tarih Siyasete Sığmaz
Yaşadığımız coğrafyada temel olarak iki siyasi damar var. Bunlardan biri İslam dini etkisinde kalan milliyetçi ve muhafazakâr düşünce, diğeri ise temeli 1876 yılında tahta çıkan II. Mahmut ve öncesine dayanan, Mustafa Kemal Atatürk ile zirve yapan, bugün ise hâlâ mücadelesi devam eden çağdaş, ilerici, devrimci düşünce. Gerek Millî Mücadele dönemindeki kurucu mecliste gerekse daha sonra çok partili düzende bu iki düşünce yapısını temsil eden ya da temsil ettiğini iddia eden çeşitli partiler oldu.
devamını oku -

Beyaz Yakalının Acıklı Öyküsü
Henüz üniversite öğrencisi olduğum yıllarda, belki de erken gazetecilik reflekslerimin bir sonucu olarak, fark etmeden etrafı daha dikkatli izlemeye başlamıştım. Nihayetinde bir gazeteci, baktığı her yerde bir haber, bir inceleme konusu görebilmeli.
devamını oku -

Anadolu’da Bir Felsefe Ekolü, Konya
Sosyal Bilimler, ülkemizde Fen Bilimleri kadar geniş bir uygulama ve yayılma alanı bulamıyor. Edebiyat, Tarih, Coğrafya, İletişim, Siyaset Bilimi gibi dallar, üniversitelerde sık tercih edilen bölümler olsa da konu teorik bilgiyi meslek hayatına aktarmak ve bu dalların gelişmesine katkı sunmak olunca, maalesef olması gerekenin gerisinde kalıyor. Akademik çalışmalar ise adı üzerinde, akademiye sıkışmış, dar bir çevreye hitap ediyor görünüyor. Bugün çoğumuz Antik Yunan’dan Postmodern evreye kadar çok çeşitli düşünce insanlarının isimlerini ve genel geçer de olsa düşüncelerini bilsek de Türkçe düşünen, Türk sosyal bilimciler neredeyse hiç tanınmıyor.
devamını oku

